Alevi: (Ali-Evi) : Hazreti Ali’nin soyundan gelipte onun tasavvufi yolunu izleyenler ile,
o’nun soyundan (seyyit) gelen bir mürşid’e ikrar verip bağlananlardır.
Yurdumuzda Alevi denilince hemen akla Hz. Ali’ye bağlananlar gelmektedir. Kelime
olarak: Alevi sözcüğü bir soyun adıdır. Yani isimdir Kökeni arapça olan Al-avvı veya
AL-İ BEYT (Yüce ev) sözcüklerinden gelmektedir. Hz.Ali’nin ev halkı olarak kabul
edilenler anlamında (Ali- evi denilmektedir. Söylenişi(i) harfı yutularak yanlızca Alevi
sözcüğü kullanılmaktadır. Temelde Hz. Ali’nin soyuna mahsus olan bu isme,
sonradan ikrar verip bağlananlar da katılmıştır.
Alevi, Allah’a peygamberlerine, onların kitaplarına, Hz. Ali’nin veliliğine, Hz.
Muhammed’in nebiliğine ve Ehl-i Beyt’i olan Oniki İmamlara ve evladıResul’den el
etek tutmaya, Kur’an’ı Kerim’in hak kitap olduğuna, Allah’ın bütün ermiş Evliyalarına
bağlı kalmaya, her yıl kurban keserek toplum önünde toplum önünde Cem yapmarak
kendini aklamaya, rızasız lokma yememeye, Hz. Peygamberin Ehl-i Beyt’ini sevenle
dost olana, Muharrem ve Hızır orucunu tutanlara, Fatimatül Zehra’ nın müminlerin
anası olduğuna, Eline, diline, beline sahip olmaya, Kıyas-ı Nefis, ar ve Kanaat
getirme ilkelerine bağlı kalanlara, halka hizmetin Hakk’a hizmet olduğuna inanlara
ALEVİ denir. Böyle inananlar nerde olurlarsa olsunlar Alevidirler.
Anadolu Aleviliği sadece eski batın’ı inanışların sürüp gitmesi olmayıp ‘’ Hacı
Bektaş Veli’’ vasıtasıyla, Yesevi, Kalender, Hayder, Ahi’lik gibi Türk tasavvuf
kurumları ile Vahdet’i vücud inanışı yanında eski Türk geleneklerinin de karşımdan
meydana gelip, evrenseldir. Türk göreneği, Türk Halk Şiiri, Türk Halk Müziği (sazı) ile yaşayan bir
mümin Müslüman topluluğudur.
Hacı Bektaş Veli’yi Pir tanırlar. Ehl-i Beyt soyundan gelen Pir, Rehber Ve
Mürşid’e bağlıdırlar. Bunlara ‘’ DEDE’’ de derler.